SÜPERVİZYON

İçindekiler

Bireysel ve Grup Süpervizyonu

(Klinik Görüşmelerin Değerlendirilmesi)

Klinik görüşme, hayatında karşılaştığı sorunları bir uzmana anlatma gereği hisseden, ruhsal sıkıntı çekmekte olanın arzusuna dayanır. “Değerlendirme” tabiri, her ne kadar, kişinin değerleri üzerinde bir karara varmak için iyi ve kötü özelliklerin denetimini akla getirdiği için, çok münasip görünmese de ‘klinik görüşme değerlendirmesinden’ söz edilmektedir. Halbuki değer yargısının bir klinik görüşmede yeri yoktur; klinik görüşmenin ilerleyişi sırasında, klinisyenin aklında beliren düşünce ne küçümseyici ne de hayranlık dolu olmalıdır. Genellikle psikoloğun durumun karmaşıklığını sezebilmesi için tek bir görüşme  yeterli değildir. Çünkü görüşme yapılan kişi, konuşacaktır, ancak bu konuşma, kaçındığı, düşünemediği veya gözden kaçırdığı konuları içermeyebilecektir. İkinci görüşme, psikolog için dinledikleri üzerinden önerdiklerini,  zamanla duyumsadıklarını ve kişinin kendi üzerinde oluşturduğu ilk izlenimi yeniden tesis etmeyi de sağlar (Chabert, Verdon, 2013, s.11-12).

Görüşme, yapılandırılmış, yani yön verilmiş hatta önceden belirlenmiş şekilde öncelikli amaca dönük olarak gerçekleştirilebilir. Öte yandan, psikolog, kendiliğinden her konuyu bütünüyle anlatamayan, sıklıkla kendini ifade etme ihtiyacı hissetmeyen, dirençlerine, unutmalarına, kaçınmalarına saklanan, sığınan kişinin bu tercihlerine saygılı bir çerçeve sunarak yarı yönlendirilmiş, ya da önceden belirlenmiş bir konu veya sorunun olmadığı, serbest çağrışım yönergesinin uygulandığı, yönlendirilmemiş bir görüşme yapar (Chabert, Verdon, 2013, s.13).

Klinik görüşmenin çerçevesi, az veya çok ortaya konulmuş bazı verilere dayanır. Görüşmenin, grup çalışmaları veya mesleği öğrenme amaçlı bir asistanın katılımı gibi istisnai durumlar haricinde, öncelikle paylaşımın mahremiyetini koruyacak belli bir resmiyet sınırları içinde ve şahit olabilecek üçüncü kişilerin bulunmadığı bir ortamda yapılması gereklidir. Klinik durumların çeşitliliği ve ruhsal işleyişlerin emsalsizliği, çerçevede değişikliklere yol açabilir. Resmi çerçeve, görüşmenin saatleri, randevu sıklığı, süresi, ücreti gibi yönlerini de içerir (Chabert, Verdon, 2013, s.14). Klinik  görüşmede asimetrik bir durum veya ilişki söz konusudur, zira taraflardan biri her yönüyle kendinden bahsederken, diğeri kendi geçmişi, duyguları, aklından geçenler ve düşünceleri açısından belli bir mesafe ve tutumu korumak zorundadır (Chabert, Verdon, 2013, s.15). Klinik bir görüşme yapılması sadece sıkıntılara dair bilgi derlenmesi veya bireyin hayatındaki olayların zamansal tespiti değildir; bunun ötesinde açılımının önemli bir kısmı hasta tarafından anlaşılamayan ruhsal bir işleyişe dikkat edilmesini gerektirir (Chabert, Verdon, 2013, s.16). Psikologun görüşmede tarafsız olması, hasta için oldukça yatıştırıcı ve kapsayıcı olabilecektir. Burada esas olan ifade edilen sıkıntının yapay bir şekilde canlandırılmasının bertaraf edilmesi değildir; hastaya kendisini etkisi altına alan şeye uzaktan bakması sağlanır; psikolog ile olan özdeşimi vesilesiyle kendi ruhsal hareketlerine yoğunlaşabilir (Chabert, Verdon, 2013, s.18).

Psikoloğun  kuramsal referansları ne olursa olsun tüm klinik görüşmeler iç dünyayı harekete geçirici aktarımsal unsurlar içerirler. Aktarım, bir yer değiştirme, bir taşınmadır. Freud, aktarımdan klinik ilişkinin temel unsuru olarak bahsetmektedir: “bunlar önceden tanınan bir kişinin yerine doktor olan bir kişinin geçtiği, analiz sırasında uyanabilen, bilinçli kılınabilen düşlemlerin bir kopyası, yeniden yayınlanmasıdır” (Chabert, Verdon, 2013, s.19). Başka  bir deyişle, terapistin kişiliğinin tam doğru olmayan bir takım çarpıtmaları içeren şekilde algılanmasıdır (McWilliams, 2014, s.21).

Psikoloğun hasta ile görüşme sırasında tarafsız olması, duyarsız davranması anlamını taşımamaktadır; haz ve hoşnutsuzluk, kuşku, emniyet gibi durumlar görüşme sürecinde ve sonrasında  yok değildir. Analiz kapsamında karşı aktarım, analizi yapan kişiye ait bilinçdışı tepkilerin tamamıdır (Chabert, Verdon, 2013, s.20). Klinik görüşmelerin ana malzemesi olarak tanımlanan empati kavramı ise bireyi içeriden bilinçdışı tasarımlarından duyabilme kapasitesinin kavramsallaştırılmasında başvurulan bir terimdir. Freud, empatinin, başka bireylerde bize yabancı olan ruhsal hayat koşulları karşısında nasıl konumlandığımızı anlamamıza yarayan mekanizma; aynı zamanda da özne ve nesne arasındaki benzerlikleri temel alan özel bir özdeşim şekli olduğunu belirtmiştir (Soysal, 2014, s.129-130). Empatiyle bağlantılı olan ve zaman zaman karıştırılabilen önemli bir kavram da özdeşimdir ki, çocuğun gelişim sürecinde, yetişkinlerin davranışlarını örnek alarak, kendi davranış dağarcığının bir parçası durumuna getirmesidir; aile bireylerine karşı olabildiği gibi, aile dışında, aile bireyleri yerine geçecek kişilerin özelliklerinin benimsenmesi şeklinde de olabilir. Freud ise özdeşleşmeyi birinin yaşamındaki rolünü benimsemek, bundan yarar sağlamak olarak görür. (Uluğ, 2014, s.7).

Özetle, yukarıda kısaca değinilen ögeler kapsamında, klinik görüşme sırasında elde edilen çıkarsamalar, semptomlar, hayaller, fanteziler ve uyumsuz kişiler arası ilişki örüntüleri gibi hastanın deneyimi ve davranışı için farz edilen sebepleri içerir (Messer, Wolitzky, 2008, s.101).

Vaka Sunumunda İzlenecek Yol

  1. Olgu Öyküsü
  • Karşılaşmanın İlk Etkileri
  • Genel Değerlendirmeler (belirtiler, tanı/hipotezler, beden dili, duygu durumu)
  • Sözel İfadeler (şikayetini ve talebini dile getirme şekli, düşüncelerin dışavurumu, anlatının içeriği, anlatının niteliği, anlatının ritmi, tekrarlayan ifadeler, tonlamalar.)
  • Deneyim Anları/Kırılma Anları (görüşme sırasında ortaya çıkan her türlü semptom)
  1. Süreç (görüşmeler boyunca ele alınan konular, kurulan bağlantılar, sonlanma, devam etmesi koşulunda/ihtimalinde çalışılabilecek konular)
  2. Aktarım Analizi (aktarım ilişkisinin gelişimi)
  3. Klinik Psikoloğun Konumlanışı
  • Karşı Aktarım Analizi
  • Eleştirel Bakış (kazanımlar, eleştiriler, geliştirilmesi gereken yönler, yeni açılımlar/sorular)

Okuma Programı

(Süre: 1 Saat, Kaynak Kitap: ‘Klinik Görüşme’, John-Rita Sommers-Flanagan)

  1. OTURUM

Dinleme ve İlişki Geliştirme

  1. OTURUM

Sorular ve Eylem Becerileri

  1. OTURUM

Klinik Görüşmede Kuramsal Olarak Desteklenen ve Kanıt Temelli İlişki Değişkenleri

  1. OTURUM

Görüşme Sürecine Genel Bakış

  1. OTURUM

İlk Görüşme ve Rapor Yazımı

  1. OTURUM

 İntihar Değerlendirmesi

  1. OTURUM

Tanı ve Tedavi Planı